Yeni ofisimizin bulunduğu muhitte de yangın çıktı

Daha önce eski ofisimizin karşısındaki binada ve akabinde bizim binamızda yangın çıktığından bahsetmiştim. Sonraları sürekli gittiğimiz bir lokantada ve yine yakınlarımızdaki bir iki yerde daha çıktı ancak bir yerden sonra bu yangın olayı gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği için her seferinde paylaşmaya gerek duymadım.

Yaklaşık bir senedir şehir merkezinden uzakta bulunan yeni ofisimizdeyiz ve buraya geçtiğimizden beri bu yangın olayını tamamen arkamızda bıraktığımızı düşünüyorduk. Muhit sanayi mahallesinde olduğu için ara sıra sağdan soldan yanık lastik kokuları falan geliyor ancak birileri bir şeyleri tamir ediyordur diye pek üzerinde durmuyoruz.

Bugün ise ofisimizin karşısında, adeta kaderimizden kaçamayacağımızın bir göstergesiymiş gibi yukarıda gördüğünüz manzara ile karşılaştık. Bu bir işaret midir, ateş bizi mi çağırıyor nedir bilmiyorum ancak iki dakika içerisinde ufacık bir ateş parçasının gökyüzünü dumanlarla kaplayan dev bir canavara dönüştüğüne canlı kanlı şahit olmak insan evladını harbiden çok pis tırsıtıyor. O nedir abi öyle ya? Daha önce de söyledim yine tekrar ediyorum, itfaiyeci amcaların aldığı her kuruş analarının ak sütü gibi helal. İnsanın hayatını riske atıp öyle bir şeyin üzerine gitmesi “Ücret karşılığı yapılan iş” olarak özetlenebilecek bir şey değil, hepsi kahraman insanlar. Allah onları başımızdan eksik etmesin.

İtfaiye araçlarıyla birlikte ambulanslar da geldi ancak bildiğim kadarıyla can kaybı yaşanmadı. Yangın da çok şükür diğer evlere sıçramadan kontrol altına alındı ve çok geçmeden söndürüldü. Ben de an itibariyle şirket için top mermisi dökebilecek birilerini arıyorum, öyle iki gramlık kurşun eriyiği bizi kesmez belli ki.