Önce benim 17 Eylül 2010 tarihli “İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri) rezalet bir hizmet veriyor!” başlıklı yazıma, ardından Hürriyet Gazetesi’nin 19 Temmuz 2012 tarihli, “Hata yaptık özür dileriz” başlıklı şu haberine bakın. Adamların bir şeyleri yanlış yaptıklarını kabul edip tornistan yapmaları 2 yıldan uzun sürmüş.
Halktan yana olmaları gerektiğini ancak kâr oranları düşüp zarar etmeye başladıklarında idrak eden diğer bütün firmalar gibi, İDO’nun da samimiyetine inanmıyorum. Tekel olmanın avantajlarını sonuna kadar kullanıp, insanları yıllarca sömürmenin, zor durumda bırakmanın bedeli kuru bir özür olamaz.
1 Yorum
Hocam İDO artık geri viteste çarpana kadar gider.